Ben bunu şöyle bir örnekle açıklamayı seviyorum her bir yoğurttan ayran yapma şeklimiz farklıdır çünkü her yoğurdun katılığı farklıdır içine atacağımız su miktarı farklıdır bazı yoğurtlar daha suludur içerisine az bir su katarak hızlıca bi şekilde çırparak onu ayran yapabiliriz ama elimizde süzme bir yoğurt varsa süzme yoğurdun içine çok az su katarak onu karıştırıp ayran haline getiririz ve bu süzme yoğurdumuzu biz ayran haline getirmek için çok uğraşırız. Bizim de çocukluğumuzdan bu güne kadar getirdiğimiz pek çok çeşitli, davranış kalıplarımız, kabullerimiz ve düşüncelerimiz var ve bu kadar düşünceyi bir anda hızlıca değiştirmemiz mümkün değil.
Ama genel itibari ile bütün yaşantımızı değiştirebilmemiz için çok yavaş yavaş hareket etmemiz gerekiyor. Bunu şöyle de açıklayabiliriz örneğin zayıflamak isteyen bazı insanlar yavaş yavaş beslenmelerini düzenleyerek zayıflarlar kimi ise bazı ilaçlar kullanarak hızlıca kilo vermek isterler. Beslenmelerini yavaş yavaş azalta azalta metabolizmalarına uyumlandıran insanların zayıflamaları daha kalıcı olur ama hızlı kilo veren insanların tekrar kilo almaları çok daha mümkündür.
Bu yüzden psikoterapinin de biz ne kadar daha yavaş olursa o kadar daha iyi olacağını düşünüyoruz.