Mutluluk Alışkanlıkları: 12 Adımda Mutluluğu Geliştirmek

‘Kim mutlu edebilir seni, sen hazır değilsen? Neitzche’
Bizler yaşamımızın her anında mutlu olmayı isteriz ve mutluluğumuzu gerçekleştirmek için yaşar dururuz değil mi? Günlük yaşantımızda alış-veriş yapmak, eş-dost ile buluşup çeşitli mekanlara gidip vakit geçirmek bizleri mutlu edecektir, diye düşünebiliriz. Doğrusuna değinmek gerekirse bir çoğumuz bu yaptıklarımızdan mutlu olmuyoruz ya da olamıyoruz. Sürekli mutluluğu kovalamak ve ona ulaşmak için bizler; yeni ve son model bir arabanın bizleri mutlu edeceğini, uzak bir ülkeye seyahat etmenin bizleri mutlu edeceğini ve başka bir şehre taşınarak mutluluğunu bulacağımızı düşünürüz. Mutluluğumuz hayalimizdeki işe girerken ya da hayalimizdeki ultra lüks arabanın anahtarını ellerimizin arasında tuttuğumuz zaman en üst noktasına ulaşır ve süresini bir müddet korur.
Peki ya sonra? Bir zaman sonra mutluluğumuz eski haline, tabiri caizse klişeleşmiş mutluluğa döner. Bu durumu ‘Hedonik Denge Modeli‘ ile açıklayabiliriz. Hedonik Denge Modeli; kendi kuramına dayanarak her bireyin bir mutluluk temel çizgisinin olduğunu, insanların yeni olaylara ya da koşullara başlangıçta güçlü tepki gösterdiklerini ancak zamanla duruma alıştıktan sonra başlangıçtaki eski mutluluk düzeylerine geri döndüklerini ileri sürmektedir. Uzun ömürlü mutluluk, bizlerin kazanmış olduğumuz değerlerimizden beslenmektedir. Bu değerler bizim alışkanlıklarımızdır. Alışkanlıklarımız, mutluluğumuzun genel düzeyini belirlemede yardımcı olur.

Peki, sizce bu ‘düşünceler’ bizleri mutlu yapmazsa, ne yapmalıyız?

Sosyal psikologların ve bilimcilerin uzun süredir cevap aramaya çalıştığı konu olan mutluluğun araştırmalar sonucu üç farklı tamamlayıcı öğelerden oluştuğunu görüyoruz; bunlar genlerimiz, yaşadığımız olaylar ve değerlerimiz.
-Mutluluğun %50 ‘si DNA’ larımıza kodlanmıştır. Kimimiz doğal olarak sadece diğer insanlardan daha neşeli olmaya eğilimlidir.
– Mutluluğumuzun % 40’nın hayatımızda yaşadığımız olaylardan beslenmektedir. Eğer ruh halimiz genellikle kırılgan ise, bu yetişme tarzımızdan kaynaklanmaktadır.
– Mutluluğumuzun %10’ nu çevresel faktörlerden oluşur; yaşımız, cinsiyetimiz, ırkımız, geçmişimiz ve imkanlarımız mutluluğumuzun sadece % 10 nu oluşturmaktadır.
Bizler genetiğimiz üzerinde herhangi bir kontrolümüzün olamayacağını biliyoruz, fakat çevresel faktörlerimiz üzerinde az da olsa kontrolümüz var ise, arkamıza yaslanıp kendimizi mutlu etmek için yapabileceklerimize odaklanmamız gerekmektedir.

Hangi alışkanlıklar bizleri mutlu eder?

Eğer mutlu olmak istiyorsak, asıl olan içimizden gelmesi gereken mutlu olma isteğidir.. Ne para, ne iş, ne mevki, ne kişisel kazançlar bizlere uzun ömürlü mutluluk vaat etmemektedir. Örneğin; lotoda yüksek miktarda kazanç sağladınız ve bu sizi birkaç ay mutlu etti. Aslında, bu yaşadığınız yoğun mutluluğunuz sona erdiğinde sizin daha mutsuz olmanıza neden olacaktır. Geçici yoğun mutluluklar sizin daha çok mutsuz olmanıza neden olabilir!!!
Peki, kendimizi mutlu etmek için günlük hayatımızda ne yapmamız gereklidir? Bu konuya değinelim.
Günlük hayatımıza 12 adımlık alışkanlıkları yerleştirerek, kendimizi mutlu edebiliriz. Bilmeliyiz ki, bu alışkanlıklar her akşam yapacağım ya da tekrar başlayacağım şeklinde olursa anlamlı sonuçlar elde edemeyiz. Bu alışkanlıkları yaşamımızın bir parçası haline getirebilmek için ortalama 66 gün tekrarlı ve düzgün bir şekilde uygulamamız gereklidir. Böylelikle, alışkanlıklar hayatımızın bir parçası haline gelir ve rutin davranışlarımız olarak yaşamımızda yer alır.

Peki, 12 adımda bizleri mutlu edecek alışkanlıklar nelerdir?

Gülümseyin;

gülümseme eylemi sadece fiziksel bir dönüşüm değil, bunun yanında duygusal ve zihinsel dönüşüme neden olur. Michigan Üniversitesi tarafından 2011 yılında çalışanlar üzerinde yapılan araştırmada, olumlu düşünen ve gülümseyen çalışanlarda gelişmiş ruh hali ve daha az pes etme belirtileri saptamışlardır.
Esnek olun; hayatımızdaki en cesaret kırıcı durumlardan biri başarısızlıktır. Bizler bir konuda başarısız olduğumuz zaman ruh halimizi kötü hisseder ve bu mutluluğumuzun azalmasına sebep olur. Ama esnek insanlar kendilerini toparlamaya çalışır. Esnek düşünceli insanlar için başarısızlık sadece bir anlık yüz düşmesidir, hemen toparlanıp amaçları için tekrar mücadele etmeye başlarlar.

Olayların iyi yanını görebilmeye çalışın;

hayatımızda bir şey yolunda gitmediğinde, kolaylıkla cesaretimizin kırılmasına neden olur. Fakat olayların iyi tarafını görmek mutluluğumuz için hayati bir alışkanlıktır. Her zaman çevremizde bizi mutsuz edebilecek olaylar vardır. Unutmayalım ki, mutluluk bir seçenektir. Bir an için kameranın lensini düşünün. Ve hayatımızı da kameranın lensi gibi düşünelim. Burada önemli olan nokta o lensten baktığımız da ne göreceğimizdir.

Egzersiz yapın;

15-20 dakikalık günlük egzersiz sizi mutlu etmek için gerekli alışkanlıklardan biridir. Günlük kısa süreli egzersizler; kan akışını uyarmaya, kan basıncını düşürmeye ve endorfin hormonun seviyesinin artmasına yardımcı olur. Endorfin vücut tarafından üretilen; rahatlık, hoşluk, keyif ve huzur gibi duygularla ilgilidir. Ayrıca egzersiz diğer olumlu alışkanlıkları arttırmak için temel bir alışkanlıktır.
Minnettarlık gösterin; günlük yaşamımızda minnettarlık beynimize güçlü bir sinyal gönderir. Minnettar olmayı alışkanlık haline getirdiğimiz zaman, yaşadığımız güzelliklere teşekkür etmeyi rutin davranışımız haline getiririz. Her zaman için bir şeyleri istemek kolaydır, ama bir şeyler için minnettar olmak, teşekkür etmek zordur. Bilim ve Davranış Dergisi’ne göre, minnettar insanlar küçük şeylerden mutlu olmaya eğilimli kişilerdir.

Anlamlı ilişkiler kurun;

bizler çoğu zaman hayallerimizi takip ettiğimiz vakit, insanlar da dahil olmak üzere çevremizdeki her şeyi unutmaya eğilimliyiz. Uzun ömürlü bir mutluluk elde edebilmek için anlamlı ilişkiler geliştirmek gerekir. Etrafınızda önemli bulduğunuz kişiler ile mevcut ilişkilerinizi sürdürebilme ve mevcut ilişkilerinize yeni iletişim ağları eklemeyi alışkanlık haline getirmeliyiz. Hayallerinizi kovalarken etrafınızdaki insanları sakın unutmayın.

Sözünüzü tutun;

mutluluk alışkanlıklarından önemli bir hususta güvendir. Çevrenizdeki kişiye ya da kişilere vermiş olduğunuz bir söz var ise tutmak zorundasınızdır. Vermiş olduğunuz söz ister büyük ister küçük olsun, burada önemli olan nokta verilen sözü tutabilmektir. Aksi halde etrafınızdaki kişiler size karşı güvensizlik duyacaktır. Çoğu zaman, kelimelerimiz karşımızdaki ile güçlü bir bağ oluşturmuş olabilir. Bu sözlerimiz yerine getirilmediği zaman karşımızdaki ile olan bağımızda hüsrana yol açabilir.

Dürüst olun;

her zaman ne olursa olsun dürüst olma alışkanlığını uygulayın. Bu alışkanlığınız genel olarak mutlu ve stressiz bir hayat sürmenize yardımcı olacaktır.

Manevi bağlılık;

herhangi bir kişinin yaşamının özünde manevi bağlılık, olması gereken mutluluk alışkanlıklarındandır. Bizler ister Tanrı, ister Allah, ister Buda ya da ister pozitif enerjiye inanıyoruz olsun, bu yaşamın derinliklerinde olan manevi bağlılıklarımız bizim iletişimimizdir. Bu alışkanlığı oluşturmak için her gün zaman ayırın.

Anı yaşayın;

bizler kolaylıkla geçmişimiz ve geleceğimiz hakkında endişeye kapılabiliriz. Ama mutlu insanlar şimdi ve burada kavramını hayatlarına yerleştirmişlerdir. Mutluluk herkes tarafından elde edilebilir bir durumdur. Tek yapmamız gereken etrafımızdaki tüm güzelliklere bakmak ve bu güzellikleri görüp, tüm mutlulukların hayatımıza girmesine izin vermek. Örneğin; kuş cıvıltıları, buram buram nergis, hanımeli, sümbül, papatya, gül kokuları…

Affedici olun;

başkalarına karşı kin tutmamız pozitif enerjimizi yok eder. Biliyoruz ki, herkes hata yapabilir, bizler de hata yapmış olabiliriz. Bundan dolayı kin tutmayın! İnsanları affedin ve kızgınlığa dönüşmüş duygularınızı sevgiye dönüştürerek hayatın olumlu yönlerini kendinize yöneltin.

Gülün;

hayatı gereğinden fazla ciddiye almak mutluluk için bir yöntem olamaz. Aşırı ciddi olmak stresin, endişenin ve korkunun güçlenmesine sebep olur. Hiçbir şeyi gereğinden fazla ciddiye almayın! Belirli durumlarda ya da hayatınızın dönüş noktasında olduğunuz vakitte kahkaha atmayı bilin. Yaşadığınız zorlukların sizi tüketmesine izin vermeyin ve onlardan olumlu pencereler açmayı öğrenerek gülün. Hayatı kolaylığıyla, zorluğuyla, acısıyla, tatlısıyla, geçmişiyle, geleceğiyle, dünüyle, yarınıyla, iyiliğiyle, kötülüğüyle gülerek karşılayın. Gülerek!!
‘Yaptıklarımız her zaman mutluluk getirmeyebilir ama bir şeyler yapmadan mutluluk gelmez. Benjamin Disraeli’

Yazan: Tuğba ÖZYÜREK
Kanalına Gitmek İçin Tıklayınız

İlginizi çekebilir

YORUM BIRAKABİLİRSİNİZ

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

55 − = 52