Takıntılarınız ile Başa Çıkın!
Sürekli bir şeyler için tedbir mi alıyorsunuz? Elleriniz sık sık yıkamalarınız yüzünden tahrip olmaya mı başladı? Gece yatmadan önce ışıkları/ocağı/kapıyı dönüp dönüp tekrar tekrar kontrol mü ediyorsunuz? Düzen sizin için vazgeçilmez, titizlik bir yaşam biçimi mi? Korkularınız ve önlem çabalarınız yüzünden hayat size zindan mı? Başkalarına hatta en sevdiklerinize zarar vermekten abartılı derecede korkuyor musunuz? Aklınızdan en olmadık anlarda en olmadık şeylerin geçmesinden kurtulmak saatlerinizi mi alıyor? Takıntılarınız yüzünden işiniz aksıyor, aileniz sürekli sizden şikayetleniyor, dostlarınız sizi anlayamıyor mu?
Bunlardan biri veya birkaçı mevcutsa “Obsesif Kompülsif Bozukluk” tanısı üzerine düşünmemiz gerekiyor demektir.
Tedbirli birisiniz. Bundan mütevellit siz hastalığınızı çoktan araştırmış, hatta bir uzmana gitmiş olmalısınız. Amma velakin belki de içinde bulunduğunuz koşullardan ötürü henüz bir uzmana başvurmamış olabilir, başvurduysanız bile yeterince faydalanamamış ve aciliyetle çözüm yolları arıyor olabilirsiniz. Ben bu yazımda takıntılarınızla nasıl başa çıkabileceğinize dair birkaç püf nokta vereceğim.
Takıntılarınızı yenmek konusunda inatçı olun ve gayret edin. Ümit ediyorum işe yarar.
1. Takıntılarınızı tanıyın. Sizi neyin “rahatsız” ettiğini iyi anlayın ve muhakkak bir kağıda aktarın.
2. Bu takıntıların hangi yönünün sizi rahatsız ettiğini, neden rahatsız ettiğini anlamaya çalışın. Örneğin ellerinizi çok sık ve uzun şekilde yıkıyorsanız, yıkamadığınızda neyin sizi rahatsız ettiğini düşünün. Yıkadığınızda ise neyin sizi rahatlattığını düşünün.
3. Bugüne kadar üstesinden geldiğiniz takıntıları düşünün ve daha önceki takıntılarınızı nasıl yendiğinizi anlamaya çalışın.
4. Mevcut takıntılarınıza geri dönelim. Rahatsız oluşunuzun nedenlerini ikinci aşamada buldunuz. Şimdi bu nedenlerin mantığını sorgulayın. Gerçekten “rahatsız olmakta haklı mısınız?”.
5. Korktuğunuz felaket senaryolarının gerçekleşme ihtimallerini sorgulayın(lütfen gerçekçi olun!). Olma olasılığını diğer insanları da baz alarak gözden geçirin.
6. Kölesi olduğunuz takıntılara savaş açın. Unutmayın bu takıntılar “geleceğin kaygıları”. Gelecek hala gelmedi. Bugünün derdi bize yeter; yarının derdini yarın düşünürüz.
7. Şimdi sizi rahatsız eden ne varsa, rahatsızlığınızı gidermek için ne yapıyorsanız tam tersini yapın. (Elinizi yıkayarak mı rahatlıyorsunuz; yıkamayın. Kapıyı 10 kere kontrol etmeden yatamıyor musunuz? 1 kere kontrol edin ya da hiç etmeyin.)
8. Hislerinizi ciddiye almayın. “…… yı yapmazsam …… olacakmış gibi hissediyorum.” diyorsunuz ya hani? İşte olmasını umduğunuz şey hiç olmayacak. Hissettiğiniz şeyler hakikatler ve kesin olacak şeyler değiller!
9. Düşüncelerinizi kontrol etmekten vazgeçin. Aklınıza takıntılarınız gelse de başka şeylerle meşgul olun. Onu düşünmemeye çalışmak beyhude bir çabadır.
10. Ailenizi ve arkadaşlarınızı gözlemleyin. Sevdiğiniz insanlar sizin yaptıklarınızı yapmadan sizden daha rahatlar. Demek ki rahatlığın sırrı rahatsız eden şeyleri yapmaktan geçmiyor.
11. İmkânınız varsa tüm bu aşamaları geçmişinizin ve gelecek planlarınızın ışığında bir uzman eşliğinde deneyimleyin. Terapi takip demektir, değişimin anahtarı demektir, yalnız atlatmaya çalışmak da sizi çok yorar. Bu mücadelede yalnız kalmayın derim. Ayrıca yapılan araştırmalar OKB hastalığının bilhassa bilişsel davranışçı terapi teknikleri uygulandığında gayet olumlu düzeyde iyileşme gösterdiğini kanıtlamıştır.
Şifa niyetine….
Yazan: Esra ORAS
Kanalı İçin Tıklayınız